Savaş fotoğrafçıları / Çoşkun Aral

Coşkun Aral (d. 1 Mayıs 1956, Siirt) uluslararası savaş fotoğrafçısı, gezgin, macera insanı, belgesel yapımcısı. 1974 yılında Basın fotoğrafçılığına başlamıştır. Günaydın ve Gün gazetelerinde çalışmıştır ve kısa sürede kendine has üslubu ile dikkatleri üzerine çekmiştir. Özelikle 1 Mayıs olaylarında çektiği fotoğraflar Sipa Press aracılığı ile tüm dünyada yayımlanmıştır. 1980 den itibaren Times, Newsweek, Paris-Match, Stern, Epoca gibi dergiler adına Polonya’daki ünlü Gdansk görevinde, Lübnan, İrlanda, Çad ve Uzak Doğu’daki savaşlarda fotoğraf çekmiştir. Bu fotoğrafları yurt dışında sergilenmiştir ve uluslar arası fotoğraf albümlerinde yayımlanmıştır.
14 Ekim 1980 günü kaçırılan bir uçakta, ilk kez hava korsanlarıyla röportaj gerçekleştirmiştir. Haberci adlı programı, Dünya Günlüğü alt başlığında ATV kanalında yayımlanmıştır. Daha sonra NTV ve Show TVkanallarında gösterilen yeni bölümlerinin ardından program TRT'de Türkiye Renkleri alt başlığında Türkiye seyahatleri içeriğiyle yayımlanmaya başlamıştır. 2 Şubat 2006 tarihinde Digiturk platformunda, Türkiye'nin ilk bilgi ve belge kanalı sloganıyla 88. banttan yayına giren İZ TV'nin kurucusudur. Yusunflan fotoğraf çekilmiştir. Fotoğraf çekmekteki amacı görsel tanıklık olan Aral, fotoğraf makinesi teknolojini vermiş olduğu en kolayı ama bun karşılık en muhteşem araçtır der. Sipa Press le çalışmaya başlamasıyla birlikte kendisini gerçek bir foto muhabir olarak görmeye ve eksikliklerini görmeye başlar. Aral a göre bu konudaki en önemli noktalardan biride foto muhabirlerin bakış açısı birikimidir.
Washington Post gazetesi Lübnan muhabiri Nora Boustany ise bir anısını şöyle anlatıyor:

 

Televizyon kameraları otelin önünde Anglikan Kilisesi elçisi Terry White'ın otelden çıkmasını bekliyorlardı. Bu sırada silah sesleri duyuldu. Sokakta yaralı insanlar vardı. Fransız Sipa ajansında çalışan Türk foto muhabiri Coşkun Aral ile Visnews muhabiri Lübnanlı Ali Musa, görüntü almayı bırakıp kurtarma çalışmalarına katıldılar. Bu iki gazeteci risk alarak hayat kurtarma cesareti gösterdi. Diğer gazeteciler de sadece ve sadece kendi profesyonel görevlerini yerine getirme cesaretiyle yetindi. Onlar için hayat kurtarmak, görüntü almaktan daha az değerliydi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder