Kayıp Özgürlük

Evinden dışarıya çıkan Deniz, dışarıda onu bekleyen kötü sürprizden habersiz bir şekilde ilerliyordu, onun önünü zamanın karanlık gücü olan JİTEM elamanlarınca kesildi ve o dönem JİTEM'in sorgulama işlemleri için kullanıldığı yere götürüldü. 3 hafta boyunca işkence gören Deniz'in babası onun bu durumu karşısında kalp rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Hastanede aynı odada kaldığı hastanın, oğlu ise, Deniz kaçıran JİTEM elemanlarının şefi  Kemaldi. Kemal ilerleyen zamanda Deniz'in kardeşine aşık oldu ve aşkını itiraf etti.  Deniz'in kız kardeşi, Kemal'i bir konsere davet eder, konser de, Deniz'in işkence sırasında mırıldandığı '' tev tev tew veyvike
'' parçası çalar, bu esnada kız kardeş, hüngür hüngür ağlamaya başlar, Kemal niçin ağladığını sorduğunda bu parça abisinin en çok sevdiği parça olduğu ve 3 haftadır kaybolduğu söyler...

Film diyalog sahneleri dışında oldukça iyi bir şekilde kurgulanmış ve aktarılmış ve Kürt sinema tarihi için önem arz etmiştir. Filmde JİTEM elamanlarının gerçeği ile birebir uzlaşmadığını dile getiren ve onların elinden kurtulan eski bir tutsağın, aslında rollerinin eksik kaldığını bile dile getirmiş. Filmin yönetmeni, Umut Hozatlı ise, o insanların sürekli yanımız da olduğu ve bazen komşumuz, bazen lokantada yemek yediğimiz ve aynı kaşığı kullandığımız kişiler olduğunu söylüyor ve herkesi filmi izlemeye davet ediyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder