Türkiye'de zaman

Zaman gazetesinin düzenlemiş olduğu 25 fotoğrafçı ile Time in Turkey (Türkiye'de zaman) adlı projeye Selahhit Sevi gözünden...

Bir gazetenin gözü ve kalbi fotoğraftır. Zaman 25 yıllık gazetecilik yolculuğunu Türkiye’de şimdiye kadar yapılmış en önemli fotoğraf çalışmasıyla  taçlandırıyor. Türkiye’de Zaman/ Time in Turkey adlı proje ile gazetemiz, dünyanın en önemli 25 usta fotoğrafçısını kendi bakış açılarıyla özel fotoğraf
hikâyeleri anlatmaları için Türkiye’ye davet etti. Bugüne kadar yeryüzünün farklı noktalarında, zor şartlarında ve en sıcak bölgelerinde insanların acılarını, sevinçlerini, umutlarını kendi dili, üslubu ve tarzıyla kaydeden; uluslararası prestiji olan yayın organlarında yayımlayan ustalar, Zaman’ın büyük “Türkiye fotoğrafı” için bir araya geldi. Birçok medeniyete beşiklik etmiş Anadolu topraklarında günlerce seyahat ettiler.

Steve McCurry’den Paolo Pellegrin’e, Eric Bouvet’den Anders Petersen’e bu tecrübeli duayenler ve haberciler bize bakıp da görmediğimiz “memleket hikâyeleri”ni gösterdi. Jane Evelyn Atwood, Zonguldak’ta kömür madenine inerken; Bruno Barbey, İstanbul’un tarihi dokusunu yansıtan mekânlar üzerine çalıştı. Samuel Bollendorff, Güneydoğu Anadolu’da “su”yun değiştirdiği hayatları araştırdı; Eric Bouvet, İstanbul polisleriyle gece devriyesi yaptı. Kathryn Cook, Bitlis’in Ahlat ilçesinde binlerce yıllık medeniyetlerin izini sürerken; Claudine Doury, kadrajına tekstil işçisi genç kızları aldı. Carolyn Drake, Türkiye’deki futbol kültürüne odaklandı. Nikos Economopoulos, Doğu ve Güneydoğu üzerinden Anadolu’nun derinliklerine yol hikâyeleri derledi. Michel Vanden Eeckhoudt, Mersin yörüklerine konuk oldu. Rena Effendi, İstanbul’da İstiklal Caddesi’ne komşu Tarlabaşı semtinin labirenti andıran sokaklarında çalışırken; George Georgiou, Anadolu’daki değişimi anlattı. Harry Gruyaert, İstanbul’un renklerini yansıttı. Guillaume Herbaut, Türkiye’deki çay kültürünü göstermek için Rize yaylalarındaydı. Ed Kashi, Türkiye’nin ekonomik gelişmesi ile ilgili çekimler yaparken Massimo Mastrorillo, kentsel dönüşüm üzerinden yeniden inşa edilen Türkiye’ye baktı. Steve McCurry, portfolyosuna Bursa’daki semazenleri taşıdı. Davide Monteleone, İstanbul ve Çanakkale boğazlarının öneminden hareketle Marmara Denizi’nin çevresindeydi. Christopher Morris, Tarabya Köşkü’nde Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü çevresiyle birlikte fotoğrafladı. Paolo Pellegrin, Edirne’de yapılan Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ni; Anders Petersen, Türkiye’nin azınlıklarını; Reza İstanbul’daki Aşura törenlerini karelerine kaydetti. Anthony Suau, zenginlik ve refah kavramlarını somutlaştırırken, Gaël Turine, Kurtlar Vadisi üzerinden dizi sektörüne parantez açtı. Vanessa Winship, Türkçe Olimpiyatları’na katılan dünya çocuklarının portrelerini sunarken, Ami Vitale öteki Kapadokya’yı yansıttı.

Time in Turkey from Türkiye'de Zaman/Time in Turkey on Vimeo.
Projenin çerçevesi baştan belliydi. Fotoğraflar oryantalist olmayacak, folklorik anlayış ve turistik bir yaklaşımla çekilmeyecekti. Türkiye hakkındaki klişe bakışların dışında yeni şeyler söylemekti amacımız. Bunu da en iyi yapabilecek kişiler, sadece kamerasını kullanmakla mahir isimler değil, aynı zamanda hayata bakışı, dünya görüşü ve entelektüel birikimleriyle farklı bir yerde duran fotoğrafçılardı. Mesleki birikimleriyle birlikte düşünsel donanımlarıyla da Türkiye’yi ziyaret etmeleriydi amacımız.

Konuları seçerken şehirler, bölgeler gibi coğrafi ayrımlara gitmedik. Yapılacak çalışmaları tematik olarak seçtik. Türkiye’de ekonomik gelişme, kentsel dönüşüm, emek göçü, sanayi, genç nüfus gibi realiteler üzerinden önerilerde bulunduk.  Türkiye’yi özel ve farklı yapan değerlerle ilgili ayrıntılara odaklandık.  Çalışmada kaçınılmaz olarak aslan payı İstanbul’a düştü, çünkü Türkiye’nin sorunlarıyla birlikte gelişiminin, değişiminin ve dinamizmin en önemli merkezi İstanbul’du...

Bu proje bir yıl boyunca sürekli ve açık bir atölye işlevi de gördü. Davet ettiğimiz her fotoğrafçıya Zaman foto muhabirleri eşlik etti. İlgilendikleri konunun bağlantılarını buldular ve her anlamda kendilerine yardımcı oldular. Sadece Zaman içinde sınırlı tutmadık çalışmalarımızı, diğer medya kuruluşlarındaki meslektaşlarımız ve serbest çalışan fotoğraf tutkunları da gerçekleşen söyleşi ve sunumlara katılarak sürece dahil oldu.

Fotoğrafın doğru yönde gelişmesi için önemli bir katkı olan Türkiye’de Zaman / Time in Turkey projesi, taşların yerli yerine oturması konusunda da yapıcı bir işlev görecek. Dünyada bilinen fotoğraf gelenekleri gazete, dergi ve ajanslar için çalışan fotoğrafçılar öncülüğünde gelişti. Farklı yol ve yöntemler olsa da basın fotoğrafı ve belgesel fotoğraf ürünleri en çok bilinen ve hatırlanan eserlerdir hâlâ. Türkiye’de mevcut fotoğraf birikimini oluşturan anlayış umarız olması gerektiği gibi işler.

Türk fotoğrafının inkişafı için başlangıç noktası itibariyle şanslıyız aslında. Fotoğraf bu topraklarda her zaman kabul gördü ve desteklendi. Matbaanın tersine dünya ile eşzamanlı olarak Türkiye’ye geldi. Dönemin padişahları, fotoğrafçılara özel mekânlarını ve haremlerini açtılar. Aileleriyle poz verdiler. Birçok yeniliğin öncüsü Sultan II. Abdülhamit, bütün imparatorluk coğrafyasını, hatta dünyayı, o zaman ulaşabildiği Avrupalı fotoğrafçıların ve imparatorluk bünyesindeki azınlık fotoğrafçılarının görüntülemesini sağladı. Bu görüntülerle dünya çapında bir arşiv oluşturdu. Söz konusu işler bugün de görsel hafızamızın oluşması ve o zamanki imparatorluk coğrafyasını anlamamız açısından büyük önem taşıyor. Yıldız Albümleri olarak bildiğimiz fotoğraflar, geçtiğimiz yüzyılın önemli görsel belleklerinden sayılıyor.

Türkiye’de Zaman / Time in Turkey için bize ilham veren projelerden birisi de 1940’larda Türk ressamlarının Anadolu’nun dört bir köşesine gönderilerek, Türkiye’yi resimledikleri Yurt Gezileri adıyla düzenlenen çalışma oldu; her ressam seçtiği yöreyi kendi anlayışıyla, stiliyle resimlemişti. Bugün ressam olarak iyi tanıdığımız, eserlerine hayranlık duyduğumuz birçok sanatçı, bu sayede ilk defa böylesine geniş bir ifade imkânı bulmuştu.

Doğru haber, tarafsız yorum, özgün tasarım ve etkili fotoğraf tercihleriyle Zaman, bu çalışmayla özel, özgün ve mesleğin tekamülüne yönelik anlamlı bir katkı yaptı. Basın fotoğrafının gelişmesi sağlıklı, yaratıcı ve heyecanlı bir rekabet ortamının oluşmasından geçiyor. Ancak bu ortam yaratıldığında dünyanın en prestijli basın mesleklerinden olan foto muhabirliğinin Türkiye’de hak ettiği yeri bulacağına inanıyoruz.

Türkiye’de Zaman / Time in Turkey projesinde yer alan değerli fotoğrafçılar bundan sonra da Türkiye’ye kendi pencerelerinden bakmaya ve bize bu bakışlarını yansıtmaya devam edecekler kuşkusuz. Bu çalışmada yer aldıkları için her birine müteşekkiriz.

Şimdi Türkiye’ye dünya gözüyle bakmanın zamanıdır.


Yazı Time in Turkey adlı siteden alınmıştır...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder