Antoine de Saint-Exupéry-Küçük Prens

Hayatınında maceranın hiç eksik olmadığı yazarımız Antoine de Saint-Exupéry'in eseri olan ''Küçük Prens'' bir kez daha okuyucusuyla buluşuyor. (Yeniden basıldığı için değil) Yayın hakkı süresi dolduğu için! Ülkemizde 1988 yılından beri yayın hakkını elinde bulunduran Mavi Bulut'dadır. Yani 2014'den ayrıldığımız zaman diliminden sonra isteyen yayın evi bir kuruş bile ödemeden ''Küçük Prens''i çevirip, yayınlama hakkına sahip olacaktır.

*Yazarımıza Küçük Prens'i yazmasında ilham kaynağı 1935 yılında, Paris Saygın arasında düzenlenen uçuş yarışmasında dünya hız rekorunu kırmaya çalışırken  Sahra Çölü'ne düşmüş ve teknisyen André Prévot ile birlikte dört gün boyunca aç susuz dolaşmışlardır. O dönemin haritaları fazlasıyla ilkel olduğundan, yönlerini bulmaları da mümkün
olmamıştır. Artık susuzluktan seraplar görmeye başladıkları dördüncü gün, çölde devesiyle gezen bir bedevi tarafından kurtarılmışlardır. Bu macera daha sonra Saint-Exupéry'e Küçük Prens'in başlangıcını esinlemiştir... 

*Oda Yayınları

Küçük Prens'in yayınlanması üzerinden sonra Fransız Direnişçilere katılmak üzere yola çıkan yazarımız Kuzey Afrika'ya geçmiş ve Nazilere karşı bir keşif yapmıştır. Bu uçuşları esnasında bir daha geri dönememiştir. Tarihler 31 Temmuz 1944 yılını gösterdiği bu zamanda yazarın biri/birileri tarafından düşürüldü mü yoksa başka bir teknik arıza nedeni ile düştüğü tam bilinemedi. O yıllardan sonra uçağın parçalarının 1998 yılında Jean-Claude Bianco isimli bir balıkçı uçağın parçalarını Marsilya'nın güneyinde bulduğunu söylese de ne uçağının kalıntılarına nede Antoine de Saint-Exupéry'e anlaşılmamıştır.


''* Senin orada ki insanlar, dedi Küçük Prens bir bahçenin  içinde binlerce gül yetiştiriyorlar ama yine de aradıklarını bulamıyorlar. Aslında aradıkları tek bir gülde, yada bir damla suda bulabilir. Ama kördür gözler, insan ancak yüreği ile baktığı zaman gerçekleri görebilir ''
*Küçük Prens Antoine de Saint-Exupéry


Aradan geçen 70 yılın ardından isteyen yayın evi kitabı basabilecek! Bu bizim ayrı bir konumuz olsun. Biz asıl meselemize gelerek, yazarımızın kitabı her ne kadar çocuklara armağan ediyorum desede aslında içimizde hiç bitmeyen o çocuğa armadağn ediyor ve okumamız için bekliyor. 

Bir yerlerde kitabı okurken izliyor(dur). Belki üzerimizden geçen bir uçağın pilotudur... Belki ''Küçük Prens'' hergün bakkala şeker almak için giden komşumuzun çocuğu belki de iş yerine giderken ailesine ek gelir olsun diye sokakta çalışan bir diğer ''Küçük Prens''imizdir...

Sizler istediğiniz yayın evinden tercih yaparak kitabı okuyabilirsiniz. Bu konuda bizlerin sizleri şu yayın evine yönlendirme gibi bir lüksümüz yoktur. İyi okumalar... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder