Alman yönetmen Wim Wenders'in Juliano Riberio Salgado'yla birlikte yönettiği, bir döneme ismini yazdırmış efsane Brezilyalı fotoğrafçı Sebastião Salgado'nun hayatına odaklanan belgesel ''Toprağın Tuzu'nu sinemada izlemenin keyfi ise bir başka. Mutlaka izlemeniz gereken filmler arasında dememizin yanı sıra aslında lafın özeti izleyiniz abi...
İstanbul Film Festivali'nde gösterilen sonrasında ise sinemalarda gösterime verilen filmin sunumları hala devam etmekte. 70'lerde Dünya Bankası'nda çalışan genç bir komünistken eşi Lelia'nın ona aldığı
bir fotoğraf makinesi sayesinde hayatı değişen ve bambaşka bir hal alan Salgoda, ilerleyen zamanda objektifine insanlığın tüm hallerini hapsetmişti.
(Salgado'nun hayatını adlı 2012/10 tarihli yazımıza bakabilirsiniz )
Yani hani derler ya o insanlığın tüm en hallerini yansıtmıştı. Psikolojik,trajik etkiler uyandıran insan ruhuna dokunan nasıl derler o içinize cıszz ettiren haller işte. Belkide Salgado'ya karşı ''bu denli yükseklerden görmemek gereklidir'' diyen okurlarımız da olabilir. Ama sonuç ortada her haliyle...
Salgado başta Brezilya'daki Serra Pelada Altın Madeni olmak üzere -burada altına olan bağımlılığın yarattığı köleliğe dair yaptığı vurgu bence süperdi. Yada Kuveyt'teki petrol tarlaları yangınları, Yugoslavya'da gerçekleşen iç savaşın hallerinin yansıtması ve diğerleri tüm bunların yanı sıra sanatçının şu sözü dikkat çekici: Biz insanlar korkunç hayvanlarız''... Aslında sanatçı burada sanırsak ki hayvana bir iltifatta bulunurken biz insan evladına ise vahşi bir yaşam içinde olduğumuzun farkına varmamızı istermiş gibi söylemiş bu sözü.
Neyse sözleri uzatmaya hiçte lüzum bulunmamakta, siz gidin o beyaz perdenin büyüleyiciliği etkisine kapanarak ''Toprağın Tuzu''nu izlemenin keyfine bakın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder