Kurtarma fiyaskosunun ardındakiler



Arap Ülkelerinde Tunus ile başlayan Mısır'da görünen ve Libya'da güncelliğini gösteren ''hayaleti'' 160 yıl önce Marx ve Engels kitaplarında bahşetmişti. ''Avrupa'da bir hayalet dolaşıyor'' diyen Marx ve Engels avrupada olup bitenleri kendince yıllar önce yazıp çizmişlerdi.
Tunus-Mısır-Libya-Bahreyn-Yemen-Ürdün ve diğer ülkeler...  Arap Yarım Adasında  o hayalet dolaşmaya başladı!

Libya'da ki gelişmelerin ardından orada yaşamlarını sürdürmekte olan ve ''masur'' kaln 25bin türk vatandaşını Türkiye'ye nasıl getireceğini düşünüldüğü zamanlarda kalkan uçakların, demir toparlayan gemilerin sayıları Türk medyasının haber bülten listelerinde baş sıralarda yer almaya başladı...

Masur kalan 25 bin Türk vatandaşının kurtarılma operasyonu görüntülerine yer ayıran medya, kurtarma operasyonu ardında neler olup bittiğini göstermez iken her ülkede kendince geliştirdiği ''sansür politikaları'' uygulamaktalar. ingiltere ''masur'' kalan 140 vatandaşını hala kurtaramadı(!)

Libya'da rejimin yıkılıp el değiştireceği şu günlerde olup bitenleri tam göremesekte,  kaddafi cephesinden gelen açıklalarda anlaşıalcağı gibi ülkenin tekrardan eski haline alması imkansız gibi görünüyor, Libya'da kaçılınmaz bir halk devrimi kapıyı tıklatırken ev sahibinin o kapıyı açmamakla birlikte ''hanaye tecavüz'' bahanesine sığınarak, protestocuları bastırmaya çalışmakta....

Kurtarma operasyonlarına elbetteki lafımız olamaz ama lafımızın olmaması eleştiremiyeceğimizi yada sorgulayamıyacağımız anlamında gelmez. Sivas'ta 1993 yılında gerçekleşen katliamı hatırlarsınız sanırım...

18 yıl önce sivas'ta gerçekleşen bu olayın detayına inmeyeceğiz fakat akıllara takılan birkaç soruyuda görmezden gelemeyiz ama olup bitenleride görmezden gelemeyiz elbette. Otelin öninde toparlanan ve içeridekilerin dışarı çıkmasına izin vermeyen dışarıda galyana gelmeye hali hazır halde bekleyen binlerce kişi dururken otel önünde konuşma gerçekleştiren dönemin önde gelen kişileri birer kıvılcım yakarak oradakileri ateşe sürükleyerek otelin ateşe verilmesinini tetiklemişlerdi.

Saatlerce süren yangını içeride ''masur''  kalanları ise sivas'ın yanı başında bulunan ''kayseri hava indirme tuyagı''ndan gelecek olan askerler ile kurtarılması mümkün iken o tugaydan askerlerin gelmemesi otelin önünde bekleyen askerlerin ise, kurtarılma namına hiçbirşeye el sürmemesi o zamanlarda dikkat çekmişti(!)

Şimdilerde Libya'dan gelen 14 bini aşkın kişiyi kurtardık diyen hükümet yetkilileri, 1993 yılında iktidarda yoktular ama onların ''donör''leri  iktidarda yer almıştı. Tansu Çiller'in ''Çok şükür ki otelin çevresinde ki vatandaşlarımıza birşey olmamıştır'' diye açıklamada bulunması olayın ne kadar da vahim olduğunu göstermişti.

Hükümet, Türkiye'nin en büyük kurtarma operasyonlna imza attık derken, o imzayı atanların bundan 18 yıl önce iktidar ''donör''leri niye atamamıştı?  Kurtaramama operasyonunuda görmezden gelerek üzerine sünger çekildiği şu zaman diliminde bazı şeyleri hatırlamakta hala fayda var...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder